top of page

Sahilde Zarafet: Tatilde Giyinmenin İnceliği

  • Yazarın fotoğrafı: Me Like Summer
    Me Like Summer
  • 30 May
  • 2 dakikada okunur



Tatil giyimi denince insanın aklına hemen şehirde giymeye çekindiği renkler, cesur kesimler ve ufak dekolteler geliyor. Sanki tatil bize kendi kendimize bir özgürlük alanı tanıyor. Ve ne garip ki, bu özgürlükle birlikte bazen fazlaca çaba da devreye giriyor. Oysa zarafet biraz da çabasızlıkta gizli.


Gerçek zarafet sahilde ya da tatilde en sade hâlini buluyor. Temiz, doğal, kendiyle barışık bir görünüş… Fazla düşünülmüş kombinler, fazla gösterilmiş dekolteler ve sahil için fazla makyaj, o doğallığı gölgeliyor. Çünkü bazen fazla çaba, zarafeti ucuzlaştırıyor.

Tatilde kıyafet seçerken konfor her zaman birinci planda olmalı. Ama bu demek değil ki estetikten tamamen vazgeçeceğiz. Zaten sahilin güneşinde bronzlaşmış bir ten, duştan sonra henüz nemli saçlar ve tatilin getirdiği o içten gülümsemeyle insanın doğal ışığı ortaya çıkıyor. O ışığı kapatmaya çalışmak yerine, onu desteklemek yeterli.


Akşam yemeğine giderken sizi terletmeyecek, koku yapmayacak, teninizi rahatsız etmeyecek bir elbise… İşte gerçek şıklık bu kadar basit olabilir. Sentetik kumaşlar, kalın makyaj katmanları ya da vücuda nefes aldırmayan detaylar, markası ne olursa olsun, zarafetin önüne geçiyor.


Plaj giyiminde de durum aynı. Abartılı parçalar, fazla dekolte, hatta sırf fotoğraf güzel çıksın diye seçilen parçalar… Belki de bir haftalık tatilde yaşadığımız bu küçük kaçışta, Instagram’da görsel bir şov uğruna anın tadına varamıyoruz. Belki sahildeki en dikkat çekici kişi olmak, birkaç saniyelik beğeniyle egomuzu tatmin etmek istiyoruz. Ama işte o an, içimizdeki zarafeti kaybettiğimiz yer olabilir.


Kraliyet ailelerine bakın mesela. Hiç abartılmış dekolteler, büyük gösterişli takılar görür müsünüz? Hayır. Genellikle sade bir elbise, zarif bir küpe ya da belki sadece bir broş… O sadeliğin içindeki asalet, milyonları büyülüyor. Ve düşündürüyor: Biz neden görünmek için kendimizden bu kadar uzaklaşıyoruz?


Benim aklıma gelen sahil zarafeti görüntüsü çok net: Hafif rüzgârla dağılmış saçlar, yüzünde biraz güneş izi, bedenine tam oturan sade bir elbise ya da etek-üst takımı ve deri sandaletleriyle yürüyen bir kadın… Belki dudağında sadece bir parlatıcı. Ya da bol bir gömlek ve şortla dışarı çıkan bir erkek, kolunda doğal taşlı bir bileklik… Ne eksik, ne fazla.


Ve işin güzeli, bu zarif görünümlerde en az dikkat çeken şey lekelenmiş bir cilt ya da rüzgarda dağılmış bir saç. Çünkü tatil aslında hafiflemek, sadeleşmek ve kendine yaklaşmak için değil mi?

Comentarios


bottom of page