Selimiye’den Dünyaya: Severin-ta’nın Sessiz Ama Güçlü Başarı Hikâyesi
- Me Like Summer
- 2 gün önce
- 2 dakikada okunur
Bazı markalar vardır, gürültüyle değil, zamanla büyür. Her şey küçük bir atölyede başlar; bir çift el, bir parça gümüş ve içten gelen bir fikirle. Severin-ta, tam adıyla Severin Tasarım Atölyesi, işte tam da böyle bir hikâyeye sahip. Marmaris’in Selimiye koyunda yaklaşık 15 yıl önce doğan bu marka, bugün dünyanın dört bir yanına ulaşan özgün bir tasarım evine dönüşmüş durumda.
Markanın kurucusu ve baş tasarımcısı Samiye Sever Ayarcı Özönder, bu yolculuğu kendi takılarını yaparak başlatmış. Zamanla atölye, yalnızca onun değil; birçok yaratıcı tasarımcının fikirlerinin, ellerinin ve malzemelerinin buluştuğu bir yer hâline gelmiş. Ancak Severin-ta, sadece çok sayıda ürünün sergilendiği bir mağaza değil — tasarımın, üretimin ve emeğin hâlâ aynı çatı altında yaşadığı, yaşayan bir yer.
İçeri adım attığınızda hemen hissedilen bir şey var: burası bir dükkândan fazlası. Mağazanın tam ortasında gümüş işçiliği devam ediyor. Samiye Sever’in ustalığıyla şekillenen takılar, müşterilerin gözleri önünde hayat buluyor. Bu detay, belki de Severin-ta’nın kimliğini en güzel şekilde anlatıyor: hem görünür hem mütevazı, hem güçlü hem sade. Her bir ürün, yalnızca satılmak için değil, paylaşılmak için yapılmış gibi.
Zamanla büyüyen bu yapı, sadece takılarla sınırlı kalmamış. Severin-ta, bugün giyimden çantaya, seramikten cama, ahşaptan aksesuara kadar uzanan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Üstelik bu koleksiyon, ağırlıklı olarak kadın tasarımcılardan oluşan bir ekosistemin içinden çıkıyor. Farklı malzemeler, farklı üsluplar ama aynı çatı altında benzer bir özen… Bu çeşitlilik, mağazayı sadece ürün açısından değil, enerji açısından da zenginleştiriyor.
Büyümek bazen sadeliği unutturur. Ama Severin-ta için bu geçerli değil. Yerel olmanın gücüne inanan ve bunu hiç kaybetmeyen bir marka olarak, Selimiye’deki köklerini korurken, dünya çapındaki müşterilerine de ulaşmayı başarıyor. Bugün dünyanın birçok ülkesine ürün gönderen bir sistemleri var, ama her şey hâlâ o ilk günkü samimiyetle ilerliyor.
Bu yıl atılan adımlardan biri de bunu çok güzel tamamlıyor: çocuklara özel bir mağaza olarak açılan Severin-ta Jr. Artık sadece yetişkinler için değil, çocuklar için de bir Severin-ta var. Bu yeni oluşum, markanın büyürken bile ne kadar içten, ne kadar kapsayıcı bir dil kurabildiğini gösteriyor.
Severin-ta'nın sosyal sorumluluk anlayışı ise tıpkı tasarım anlayışı gibi: gösterişli değil ama yerinde ve etkili. Gönüllülük projelerinde yer almayı sevseler de bunları ön plana çıkarmayı tercih etmiyorlar. Sadece "Bedes İyilik Dükkanı" ile olan iş birliğini açıklamış olmaları bile, markanın bu konuda nasıl bir duruş sergilediğini gösteriyor. Sessiz ama duyarlı; tıpkı tasarımları gibi.
Samiye Sever Ayarcı Özönder ise bu bütün yapının kalbinde duran isim. Onun tasarımları sadece estetik değil, aynı zamanda bir düşünce biçimini yansıtıyor. Duruşu, üretime olan bağlılığı, detaylara gösterdiği özen ve kadın tasarımcıları desteklemedeki kararlılığı, markayı bugünkü olgunluğuna ulaştıran en güçlü unsurlar arasında.
Severin-ta, büyüme sürecini hızla değil, bilinçle yaşayan bir marka. Tasarımın ve üretimin aynı anda var olabildiği, el emeğinin hâlâ değer gördüğü, samimiyetin ise asla gözden çıkarılmadığı bir yer. Selimiye’nin narin kıyılarından başlayan bu yolculuk, bugün dünyanın dört bir yanına ulaşıyor olabilir. Ama mağazanın içine girdiğinizde, hâlâ o ilk adımın heyecanını ve sıcaklığını hissedebiliyorsunuz.
Comentarios