top of page

Zamanı Saran Grenler: Analog Fotoğrafların Dönüşü

  • Yazarın fotoğrafı: Me Like Summer
    Me Like Summer
  • 30 May
  • 2 dakikada okunur



Bir fotoğrafın kusurlu olması neden bu kadar güzel olabilir?


Biraz düşününce, analog karelerin yeniden bu kadar hayatımıza girmesinin belki de en basit, ama en insani cevabı bu: kusurların güzelliği. Yanmış köşeler, ışık patlamaları, yoğun grenler... Dijitalde olsaydı belki “bozuk” der geçerdik ama analogda onlar birer karakter, anının ruhu gibi. Belki de bu yüzden bu fotoğraflar ekranda değil de elimizdeyken daha çok anlam kazanıyor.


Ben de analog makine kullanıyorum. Farklı film türlerini denedim, farklı markaların filmleriyle oynadım. Hepsinin kendine göre bir dili var. Bazen pastel tonlara çeken bir filmle çekilen kare, bazen daha doygun ve nostaljik bir etki yaratıyor. Ama ortak olan bir şey var: analog kareleri görünce duruyorsun. Dijitalde parmağın sürekli sağa kayarken, analog bir karede gözün oyalanıyor. Çünkü onun bir hikâyesi olduğunu hissediyorsun.


Artık bu estetiği taklit eden birçok uygulama çıktı. Hatta bazıları öyle başarılı ki, gerçeğine çok yakın sonuçlar veriyor. Ama hâlâ filmi alıp, makineye takıp, tek tek kareleri düşünerek çeken insanlar var. Ve bence bunun sebebi, sadece görüntü değil; o süreci yaşamak.


Çünkü dijitalde onlarca fotoğraf çekip, en iyisini seçmek ve filtrelemek kolay. Ama analogda sadece bir hakkın var. Belki o anın nasıl çıktığını haftalarca bilmiyorsun. Belki filmi tamamen doldurana kadar ilk çektiğin kareyi bile unutuyorsun. Sonra tab edip eline aldığında, o kare sana neredeyse bir hediye gibi geliyor.


Bir de işin nostaljik tarafı var. 90’larda veya daha öncesinde doğanlar için bu makineler çocukluk hatıralarıyla iç içe. O kareler sadece bir görüntü değil, bir his taşıyor. Bugünkü “hızlı çek, hızlı paylaş” dünyasında, biraz yavaşlamak isteyenlerin seçimi belki de bu yüzden analog oluyor.


Fotoğraflar artık eskisi kadar sadece “anı kaydetmek” için değil. Stilimizin, estetiğimizin bir uzantısı gibi. Ve analog kareler, tıpkı moda gibi, bazen sadece bir şeyin nasıl göründüğüyle değil, nasıl hissettirdiğiyle ilgileniyor. Belki ME LIKE Summer’ın bir plaj kombinini analog çektiğinizde, sadece kıyafeti değil, güneşin ısısını, teninize değen rüzgarı, kumun sessizliğini de kareye sığdırmış oluyorsunuz.


Bu yüzden belki de yeniden bu kadar popülerler. Çünkü sadece görüntü değil, anı da saklıyorlar.

Comments


bottom of page