top of page

Moda mı, Taklit mi?

  • Yazarın fotoğrafı: Me Like Summer
    Me Like Summer
  • 31 Tem
  • 2 dakikada okunur
ree

Labubu’dan Fotokopi İnsanlara Uzanan Bir Tüketim Hikâyesi

Birden bire herkesin elinde aynı oyuncak var. Aynı figür, aynı yüz ifadesi, aynı renkli anahtarlık. Labubu. Sevimli mi? Tartışılır. Anlamlı mı? Belki değil. Ama şu an moda. Ve bu tek neden bile binlerce insanın onu almasına yetiyor.Peki gerçekten beğeniyor muyuz? Yoksa sadece “bende de var” diyebilmek için mi alıyoruz?


Kültürel Çılgınlıklar ve Tüketim Zinciri


Son zamanlarda Labubu çılgınlığı, daha büyük bir sorunun aynası gibi. Sadece oyuncakla sınırlı kalmayan bu trend; kıyafetlere, aksesuarlara, hatta duvar süslerine kadar sıçradı. Neden? Çünkü popüler olan her şey, görünür olan her şey "alınmalı" gibi bir algı yaratıyor. Tıpkı bir zorunluluk gibi.


Ama sormamız gereken şey şu: Gerçekten hoşumuza mı gidiyor, yoksa yalnız kalmamak için mi alıyoruz?Çünkü bir şeyi satın almak artık sadece bir tüketim değil — bir onaylanma, ait olma aracı haline geldi.


Ait Olma Arzusu ve Dışlanma Korkusu


Çocuklar arasında geçen şu cümle sana da tanıdık geliyor mu:“Aaa sende Labubu yok mu?”O küçük cümlede ne çok yük var: dışlanma, eksik kalma, ait olamama korkusu... Ve bu korku sadece çocuklara ait değil. Yetişkinler olarak da aynı girdabın içindeyiz.

Moda diye sunulana sorgusuzca yönelmek aslında kendi zevkini, kendi iradeni bir kenara bırakmak demek. Çünkü çoğu zaman bir şeyi gerçekten istemiyoruz — sadece eksik kalmak istemiyoruz.


Fotokopi Gibi İnsanlar


Bu yüzden şehirler aynı kıyafetleri giyen, aynı aksesuarları taşıyan, aynı pozları veren insanlarla doluyor. Sanki moda dediğimiz şey, tek bir fotokopi makinesinden çıkmış gibi. Farklılık değil, aynılaşma yüceltiliyor.Ve bu döngünün sonu düşündüğümüzden daha tehlikeli olabilir: özgünlükten uzaklaşmış, kimliğini moda raflarında arayan bir nesil.


Peki Ne Yapmalı?


Gerçekten bilmiyorum. Bu çılgınlığı nasıl durduracağımıza dair elimde sihirli bir çözüm yok. Ama bildiğim tek şey şu:Kendinle barışık olmanın ilk adımı, "herkes gibi" olmaya çalışmamak.Bir şey moda diye sevmek zorunda değiliz. Aksine, sırf moda diye sevmemek bile bir direniş olabilir.

Yorumlar


bottom of page